“‘ÖĞRENCİNİN KADERİNİ BİR SINAVA BAĞLAMAYALIM’ DİYORUZ”
Üniversite ve liseye girişlerdeki sınav sistemlerinde yapılan değişikliğe de değinen Başbakan Yıldırım, üniversiteye girişte sınav stresinin azaltılması gerektiğini savundu. Yıldırım, şöyle konuştu:
“Olur da 10 milyon, 1 milyon alacaksın; millet birbirini kıracak. Yok böyle bir şey. Mezun olan sayısı da aynı, üniversitelerin sunduğu kontenjan da aynı. Sorun nerede? Herkes 18 Mart’a gitmek isterse o zaman sorun başlıyor. Onun da yolu, bir sınava kaderi bağlamak yerine bütün kademelerde öğrencinin kabiliyetine, yetkinliğine, başarısına göre hazırlanması. TEOG neden değişiyor? ‘Yaz boz tahtası yaptınız, sürekli değişiyor’. Bilen de konuşuyor bilmeyen de. TEOG’un falan değiştiği yok. TEOG, bir sistem de değil. TEOG’un ne olduğunu bilmede uzmanlar, konuşuyor. TEOG dediğiniz şey; 8’inci sınıfın ilk sömestrla ikinci sömestrdaki bir sınavının merkezi olarak yapılmasıdır. Ankara’dan sorular, geliyor. Bütün yurtta aynı anda yapılıyor. O sınav, belirleyici oluyor. Üniversite sınavı gibi bir şey. Ona dönüşüyor. Halbuki o, değil. Bunun öğrenciler üzerinde veliler üzerinde oluşturduğu bir gerilim var, stres var. Öğrencinin kaderini bir sınava bağlamayalım; diyoruz”
“SINAV KALKIYOR, YIL SONU BAŞARI ORTALAMASI ALINIYOR”
Öğrencinin, liseye orta okulda hazırlanması gerektiğini belirten Yıldırım, “Spor lisesine mi sanat lisesine mi gidecek, sosyal bilimlere mi fen bilimlerine mi imam hatip lisesine mi anadolu lisesine mi gidecek? Nereye gidecekse ikinci 4 yılda şekillenmesi lazım. Yeni uygulama, bunu getiriyor. Sınav kalkıyor. Her yılın, yıl sonu başarı ortalaması alınıyor. 5, 6, 7, 8; bu, bir veri. Ayrıca derslerdeki öğrencinin ilgisi, kabiliyeti ne tarafa gidiyor? Buralar izleniyor, tespit ediliyor. Buna belirli bir oranda da katkı yapan, yine 8’inci sınıfta sınav yapılıyor. O sınav, nasıl oluyor? O sınavın soruları, soru bankasından geliyor. Her okul, her sınıf kendisine göre yapmıyor. Niye? Hormonlama, şişirme olmasın; diye. O sınavlar, soru havuzundan çekiyorlar. Her okul, her sınıf yapıyor. Okuma sistemini de onlar yapmıyor. Dışarıda okunuyor. Olay, bu” diye konuştu.
“AÇIK UÇLU SORULAR SORULACAK”
Liseye giriş sınavında, öğrencilere açık uçlu sorular sorulacağını açıklayan Yıldırım, “Burada elde edilen sonuç, o 4 yılın sonucuyla birleştiriliyor. Bir mezuniyet puanı ortaya çıkıyor. O mezuniyet puanına göre öğrenci, istediği yere yerleşiyor. Böylece ‘torpil oldu, o oldu, bu oldu’, kurslar veriliyor. Çocuklar, çocukluğunu yaşamaktan maalesef ona imkan tanınmıyor. Stres. Sınava girecek, her tarafı titriyor çocuğun. Burada bir de sorular, test değil. Bayağı sınıfta yaptığı klasik sorular olacak. Açık uçlu sorular. Sosyal bilgiler, şunu anlat. Matematik, şu problemi çöz. A şıkkı, B şıkkı, C şıkkı yok. Açık uçlu sorular sorulacak. Çalıştıysa hazırlandıysa öğrenci zaten buna cevap verecek. Buradan alınacak sonuçlar da mezuniyete esas belirleyici notlar olacak” dedi.
“BİR MÜDDET DAHA TEK SINAV”
Üniversiteye girişlerde de sınavların basitleştirileceğini dile getiren Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:
“Bir sınav olacak, tek bir sınav; bir müddet daha. Bu da esasında orta okuldan, liseden gelen başarıyla birleştirilerek, bu sınav gerçekleşecek. Sınav, tek başına belirleyici bir sınav olmayacak. Böylece öğrencilerimizin 12 yıllık birikimini 1-2 saatlik heyecana sığdırarak, onların geleceğini belirleyemeyiz. Velilerimiz, öğrencilerimiz rahat olsunlar. Bizim istediğimiz, onların kabiliyetlerinin en uygun olduğu, kendilerini geliştirmek için en fazla istedikleri alan nereyse oraya gitmeleridir”